İnsanlık olarak destek görmüş ve onay verilmiş şeylere karşı bir zaafımız mevcuttur. Kendi fikrimizden çok başkalarının fikirleri bize etki etmektedir. Daha önce hiç tecrübe etmediğimiz bir olayı, başkalarına sorarak yarı yarıya deneyim kabul etmiş gözükürüz. Rağbetten çok o rağbetin hangi yöne olduğu bizi daha çok etkiler.
Marka değerini yok sayarak konuşursak eğer, internetten alınacak ucuz ya da pahalı bir ürünün yorumları tüketicinin kararını ciddi bir şekilde etkiler. Aynı üründen iki tane var dersek ve diğer ürünün onlarca yorumu varken diğer ürünün hiç yorumu olmaması bir dezavantajdır. Tüketici refleks olarak çok konuşulan ürüne yönelecektir. Ardından yapılan yorumların ne kadarı olumlu ve ne kadarı olumsuz bunu gözlemledikten sonra o ürünü almaya diğer üründen daha çok yaklaşır.
İnsanlık olarak her zaman az konuşulan bir duruma yahut eşyaya karşı az itibar göstermişizdir. Dolayısıyla kalitesiz bir ürünün yüzlerce yorumu dikkat çekerken, kaliteli ürünün hiç yorumu olmaması yüzünden ilgi alanımıza dahi girmemektedir.
Yapılan bazı araştırmalara göre tüketicilerin göz önünde bulundurduğu alışveriş yıldız skalasında 4+ yıldıza sahip olan satıcılara yöneldiğini belirtiyor. Mağazaya gitmeden önce, o mağaza hakkındaki yorumlara bakılıyor. İlginçtir ki belli bir ürün hakkında yapılan çoğu olumsuz yoruma rağmen tüketici o ürünü alıp almamak konusunda ikilemde kalıyor.
1- Mağaza yorumları ve derecelendirilmesi
2- Ürün yorumları ve derecelendirilmesi
3- Yapılan yorumların içeriği
Tüketicilerin bu üç madde üzerinde durduğu ve satın alım kararını etkileyen etmenlerin bu üç madde etrafında bulunduğu araştırmalara göre yüksek bir oranla ortaya konulmuştur.
Yani bu noktada olumsuz yorum ya da olumlu yorum müşterinin kararını kesin bir şekilde etkileyen olgu değil. Satış hızını etkileyen bir durumdur. Birçok olumlu yorumu görüp o ürünü hemen alan insanlar ve olumsuz yorumları görüp de “Bunlar herkesin başına gelmeyebilir” diye düşünüp o ürünün satın alınması hakkında tereddüte düşen insanlar. Ancak şöyle bir durum var ki eğer o ürünün sadece olumlu yorumları gözüküyorsa, müşteri açısından bir sahtelik anlayışı hakim olacaktır. Çünkü paradigmamız dolayısıyla hiç bir şey kusursuz olamaz. Hata görmek, olumsuz bir yorum görmek, bizi o ürüne daha gerçekçi yaklaşmamızı sağlayacaktır. Fakat aynı durum tam tersi için geçerli değildir. Hep olumsuz yorum alan bir ürünü alma ihtimalimiz gerçekten düşüyor. Çünkü tekrar paradigmamız dolayısıyla bir ürün tamamen iyi olamaz ancak bir ürün tamamen kötü olabilir.
Bir sonuca bağlayacak olursak eğer, ürün yorumlarını satışın başarılı olmasında ciddi bir değer olmasını kabul edebiliriz. Ürün yorumları, aynı zamanda markanın bilinirliğini de arttıran bir durumdur. Hepimizin aklında ihtiyacımız olan ürünü almak için gideceğimiz bir adres vardır. Bu o yorumların, tecrübelerin etkisidir. Fakat hiç bir zaman bu durumların etkisi “kesin satış” olmayacağını sadece “satışı arttıran yardımcı etkenler” olduğunu göz önüne almak gerekir.